-
1 zevkli
1. بهج [بَهِج]Anlamı: beğenilen hoşa giden2. بهيج [بَهِيج]Anlamı: beğenilen hoşa giden3. جذل [جَذِل]Anlamı: beğenilen hoşa giden4. جذلان [جَذْلَان]Anlamı: beğenilen hoşa giden5. سعيد [سعِيد]Anlamı: beğenilen hoşa giden6. طرب [طَرِب]Anlamı: beğenilen hoşa giden7. فرح [فَرِح]Anlamı: beğenilen hoşa giden8. فرحان [فَرْحان]Anlamı: beğenilen hoşa giden9. مبتهج [مُبْتَهِج]Anlamı: beğenilen hoşa giden10. مبسوط [مَبْسُوط]Anlamı: beğenilen hoşa giden11. محبور [مَحْبُور]Anlamı: beğenilen hoşa giden12. مسر [مُسِرّ]Anlamı: beğenilen hoşa giden13. مسرور [مَسْرُور]Anlamı: beğenilen hoşa giden14. مسعود [مَسْعُود]Anlamı: beğenilen hoşa giden15. مغبوط [مَغْبُوط]Anlamı: beğenilen hoşa giden16. منبسط [مُنبَسِط]Anlamı: beğenilen hoşa giden -
2 فرح
Iفَرَح1. kıvançAnlamı: sevinç2. neşeAnlamı: üzüntüsü olmamaktan doğan, dışa vuran sevinç3. mürüvvet4. hoşnutlukAnlamı: hoşnut olma durumu5. ferahAnlamı: sıkıntısız, sevinçli olma durumu6. hazAnlamı: hoşa giden duygulanma, hoşlanma7. mutlulukAnlamı: ongunluk, saadet8. keyifAnlamı: canlılık, tasasızlık, hoş vakit geçirme9. memnunlukAnlamı: sevinç, sevinme, kıvanç10. memnuniyetAnlamı: sevinç, sevinme, kıvanç11. ferahlıkAnlamı: ferah olma durumu12. sevinç13. zifafAnlamı: gerdeğe girme, gerdek14. zevkAnlamı: hoşa giden ve çekici bir şeyin elde edilmesinden, düşünülmesinden doğan hoş duygu15. damatlıkAnlamı: güveylik16. düğünAnlamı: evlenme dolayısıyla yapılan tören, eğlenceIIفَرِح1. acısızAnlamı: üzüntü, sıkıntı olmayan, kedersiz2. zevkliAnlamı: beğenilen hoşa giden3. memnunAnlamı: sevinç duyan, kıvançlı, mutlu4. kıvançlıAnlamı: sevinç duyan5. kedersizAnlamı: acısız, üzüntüsüz6. mesutAnlamı: mutlu, sevinçli, ongun7. gailesizAnlamı: gailesi olmayan, dertsiz, dinç8. bahtlıAnlamı: mutlu, talihli9. gamsızAnlamı: üzüntüsü olmayan10. hoşnutAnlamı: bir davranış, bir durum veya bir kimseden memnun olan11. mutluAnlamı: ongun, mesut12. keyifliAnlamı: keyfi yerinde, neşeli13. ağrısızAnlamı: ağrısı olmayan, acısız14. asudeAnlamı: sessiz, rahat, sakin15. sevinçliAnlamı: sevinci olan16. şenAnlamı: sevinçli, neşeli17. bahtiyarAnlamı: mutlu, mesutفَرَّحَ1. açmakAnlamı: ferahlık etmek2. neşelendirmekAnlamı: neşeli duruma getirmek3. sevindirmekAnlamı: sevinmesine yol açmak -
3 بهيج
بَهِيج1. acısızAnlamı: üzüntü, sıkıntı olmayan, kedersiz2. keleşAnlamı: çok güzel, çok yakışıklı3. memnunAnlamı: sevinç duyan, kıvançlı, mutlu4. zevkliAnlamı: beğenilen hoşa giden5. mesutAnlamı: mutlu, sevinçli, ongun6. gailesizAnlamı: gailesi olmayan, dertsiz, dinç7. aynalıAnlamı: parlak yüzlü, yakışıklı, güzel8. bahtlıAnlamı: mutlu, talihli9. kıvançlıAnlamı: sevinç duyan10. kedersizAnlamı: acısız, üzüntüsüz11. üzüntüsüzAnlamı: sıkıntısız, acısız, üzüntüsü olmayan kimse12. gamsızAnlamı: üzüntüsü olmayan13. güzel14. hoşnutAnlamı: bir davranış, bir durum veya bir kimseden memnun olan15. kıyakAnlamı: benzerlerinden üstün olan, çok güzel16. keyifliAnlamı: keyfi yerinde, neşeli17. mutluAnlamı: ongun, mesut18. neşeliAnlamı: sevinçli, şen19. sevinçliAnlamı: sevinci olan20. şenAnlamı: sevinçli, neşeli21. bahtiyarAnlamı: mutlu, mesut22. ciciAnlamı: sevimli, hoşa giden, güzel -
4 جذل
Iجَذَل1. mürüvvet2. neşeAnlamı: üzüntüsü olmamaktan doğan, dışa vuran sevinç3. hazAnlamı: hoşa giden duygulanma, hoşlanma4. ferahAnlamı: sıkıntısız, sevinçli olma durumu5. keyifAnlamı: canlılık, tasasızlık, hoş vakit geçirme6. mutlulukAnlamı: ongunluk, saadet7. memnuniyetAnlamı: sevinç, sevinme, kıvanç8. memnunlukAnlamı: sevinç, sevinme, kıvanç9. ferahlıkAnlamı: ferah olma durumu10. sevinçIIجَذِل1. acısızAnlamı: üzüntü, sıkıntı olmayan, kedersiz2. zevkliAnlamı: beğenilen hoşa giden3. memnunAnlamı: sevinç duyan, kıvançlı, mutlu4. gailesizAnlamı: gailesi olmayan, dertsiz, dinç5. bahtlıAnlamı: mutlu, talihli6. kedersizAnlamı: acısız, üzüntüsüz7. kıvançlıAnlamı: sevinç duyan8. mesutAnlamı: mutlu, sevinçli, ongun9. gamsızAnlamı: üzüntüsü olmayan10. üzüntüsüzAnlamı: sıkıntısız, acısız, üzüntüsü olmayan kimse11. hoşnutAnlamı: bir davranış, bir durum veya bir kimseden memnun olan12. mutluAnlamı: ongun, mesut13. keyifliAnlamı: keyfi yerinde, neşeli14. neşeliAnlamı: sevinçli, şen15. sevinçliAnlamı: sevinci olan16. şenAnlamı: sevinçli, neşeli17. bahtiyarAnlamı: mutlu, mesut -
5 بهج
IبَهَجَşenlendirmekAnlamı: neşelendirmekIIبَهِج1. acısızAnlamı: üzüntü, sıkıntı olmayan, kedersiz2. memnunAnlamı: sevinç duyan, kıvançlı, mutlu3. zevkliAnlamı: beğenilen hoşa giden4. bahtlıAnlamı: mutlu, talihli5. kıvançlıAnlamı: sevinç duyan6. gailesizAnlamı: gailesi olmayan, dertsiz, dinç7. mesutAnlamı: mutlu, sevinçli, ongun8. kedersizAnlamı: acısız, üzüntüsüz9. gamsızAnlamı: üzüntüsü olmayan10. üzüntüsüzAnlamı: sıkıntısız, acısız, üzüntüsü olmayan kimse11. hoşnutAnlamı: bir davranış, bir durum veya bir kimseden memnun olan12. keyifliAnlamı: keyfi yerinde, neşeli13. mutluAnlamı: ongun, mesut14. neşeliAnlamı: sevinçli, şen15. ağrısızAnlamı: ağrısı olmayan, acısız16. sevinçliAnlamı: sevinci olan17. şenAnlamı: sevinçli, neşeli18. bahtiyarAnlamı: mutlu, mesutبَهِجَ1. ferahlanmakAnlamı: sıkıntısız, tassası dağılmak2. hazzetmekAnlamı: hoşlanmak, hoşuna gitmek3. hoşlanmakAnlamı: hoşuna gitmek4. ferahlamakAnlamı: sıkıntısız, tassası dağılmak5. kıvanmakAnlamı: iftihar etmek, memnun olmak6. hoşlaşmak7. coşmak -
6 جذلان
جَذْلَان1. acısızAnlamı: üzüntü, sıkıntı olmayan, kedersiz2. memnunAnlamı: sevinç duyan, kıvançlı, mutlu3. zevkliAnlamı: beğenilen hoşa giden4. kıvançlıAnlamı: sevinç duyan5. mesutAnlamı: mutlu, sevinçli, ongun6. gailesizAnlamı: gailesi olmayan, dertsiz, dinç7. bahtlıAnlamı: mutlu, talihli8. kedersizAnlamı: acısız, üzüntüsüz9. üzüntüsüzAnlamı: sıkıntısız, acısız, üzüntüsü olmayan kimse10. gamsızAnlamı: üzüntüsü olmayan11. hoşnutAnlamı: bir davranış, bir durum veya bir kimseden memnun olan12. mutluAnlamı: ongun, mesut13. keyifliAnlamı: keyfi yerinde, neşeli14. neşeliAnlamı: sevinçli, şen15. sevinçliAnlamı: sevinci olan16. şenAnlamı: sevinçli, neşeli17. bahtiyarAnlamı: mutlu, mesut -
7 سعيد
سعِيد1. acısızAnlamı: üzüntü, sıkıntı olmayan, kedersiz2. zevkliAnlamı: beğenilen hoşa giden3. memnunAnlamı: sevinç duyan, kıvançlı, mutlu4. mesutAnlamı: mutlu, sevinçli, ongun5. kedersizAnlamı: acısız, üzüntüsüz6. gailesizAnlamı: gailesi olmayan, dertsiz, dinç7. kıvançlıAnlamı: sevinç duyan8. bahtlıAnlamı: mutlu, talihli9. gamsızAnlamı: üzüntüsü olmayan10. üzüntüsüzAnlamı: sıkıntısız, acısız, üzüntüsü olmayan kimse11. hoşnutAnlamı: bir davranış, bir durum veya bir kimseden memnun olan12. kutluAnlamı: uğurlu, mübarak13. keyifliAnlamı: keyfi yerinde, neşeli14. mutluAnlamı: ongun, mesut15. neşeliAnlamı: sevinçli, şen16. ağrısızAnlamı: ağrısı olmayan, acısız17. huzurluAnlamı: huzuru olan, rahat18. sevinçliAnlamı: sevinci olan19. şenAnlamı: sevinçli, neşeli20. bahtiyarAnlamı: mutlu, mesut -
8 طرب
Iطَرَب1. musikiAnlamı: müzik2. müzikAnlamı: musiki3. coşmakIIطَرِب1. acısızAnlamı: üzüntü, sıkıntı olmayan, kedersiz2. memnunAnlamı: sevinç duyan, kıvançlı, mutlu3. zevkliAnlamı: beğenilen hoşa giden4. mesutAnlamı: mutlu, sevinçli, ongun5. bahtlıAnlamı: mutlu, talihli6. gailesizAnlamı: gailesi olmayan, dertsiz, dinç7. kıvançlıAnlamı: sevinç duyan8. kedersizAnlamı: acısız, üzüntüsüz9. üzüntüsüzAnlamı: sıkıntısız, acısız, üzüntüsü olmayan kimse10. gamsızAnlamı: üzüntüsü olmayan11. hoşnutAnlamı: bir davranış, bir durum veya bir kimseden memnun olan12. mutluAnlamı: ongun, mesut13. keyifliAnlamı: keyfi yerinde, neşeli14. neşeliAnlamı: sevinçli, şen15. huzurluAnlamı: huzuru olan, rahat16. sarhoşAnlamı: esrik, mest17. sevinçliAnlamı: sevinci olan18. şenAnlamı: sevinçli, neşeli19. mestAnlamı: sarhoş20. bahtiyarAnlamı: mutlu, mesut21. kandilAnlamı: çok sarhoşطَرَّبَcoşturmakAnlamı: coşmasını sağlamak -
9 فرحان
فَرْحان1. acısızAnlamı: üzüntü, sıkıntı olmayan, kedersiz2. memnunAnlamı: sevinç duyan, kıvançlı, mutlu3. zevkliAnlamı: beğenilen hoşa giden4. kıvançlıAnlamı: sevinç duyan5. mesutAnlamı: mutlu, sevinçli, ongun6. gailesizAnlamı: gailesi olmayan, dertsiz, dinç7. kedersizAnlamı: acısız, üzüntüsüz8. bahtlıAnlamı: mutlu, talihli9. gamsızAnlamı: üzüntüsü olmayan10. üzüntüsüzAnlamı: sıkıntısız, acısız, üzüntüsü olmayan kimse11. hoşnutAnlamı: bir davranış, bir durum veya bir kimseden memnun olan12. mutluAnlamı: ongun, mesut13. keyifliAnlamı: keyfi yerinde, neşeli14. neşeliAnlamı: sevinçli, şen15. sevinçliAnlamı: sevinci olan16. şenAnlamı: sevinçli, neşeli17. bahtiyarAnlamı: mutlu, mesut -
10 مبتهج
مُبْتَهِج1. acısızAnlamı: üzüntü, sıkıntı olmayan, kedersiz2. zevkliAnlamı: beğenilen hoşa giden3. memnunAnlamı: sevinç duyan, kıvançlı, mutlu4. bahtlıAnlamı: mutlu, talihli5. kıvançlıAnlamı: sevinç duyan6. kedersizAnlamı: acısız, üzüntüsüz7. mesutAnlamı: mutlu, sevinçli, ongun8. gailesizAnlamı: gailesi olmayan, dertsiz, dinç9. gamsızAnlamı: üzüntüsü olmayan10. hoşnutAnlamı: bir davranış, bir durum veya bir kimseden memnun olan11. mutluAnlamı: ongun, mesut12. keyifliAnlamı: keyfi yerinde, neşeli13. neşeliAnlamı: sevinçli, şen14. ağrısızAnlamı: ağrısı olmayan, acısız15. sevinçliAnlamı: sevinci olan16. şenAnlamı: sevinçli, neşeli17. bahtiyarAnlamı: mutlu, mesut -
11 مبسوط
مَبْسُوط1. acısızAnlamı: üzüntü, sıkıntı olmayan, kedersiz2. memnunAnlamı: sevinç duyan, kıvançlı, mutlu3. zevkliAnlamı: beğenilen hoşa giden4. etraflıAnlamı: ayrıntılı, kapsayıcı5. kedersizAnlamı: acısız, üzüntüsüz6. gailesizAnlamı: gailesi olmayan, dertsiz, dinç7. kıvançlıAnlamı: sevinç duyan8. mesutAnlamı: mutlu, sevinçli, ongun9. bahtlıAnlamı: mutlu, talihli10. gamsızAnlamı: üzüntüsü olmayan11. üzüntüsüzAnlamı: sıkıntısız, acısız, üzüntüsü olmayan kimse12. genişAnlamı: eni çok olan, enli, vasi13. hoşnutAnlamı: bir davranış, bir durum veya bir kimseden memnun olan14. keyifliAnlamı: keyfi yerinde, neşeli15. mutluAnlamı: ongun, mesut16. neşeliAnlamı: sevinçli, şen17. asudeAnlamı: sessiz, rahat, sakin18. seriliAnlamı: serilmiş, yayılmış19. sevinçliAnlamı: sevinci olan20. şenAnlamı: sevinçli, neşeli21. bahtiyarAnlamı: mutlu, mesut -
12 محبور
مَحْبُور1. acısızAnlamı: üzüntü, sıkıntı olmayan, kedersiz2. zevkliAnlamı: beğenilen hoşa giden3. memnunAnlamı: sevinç duyan, kıvançlı, mutlu4. kıvançlıAnlamı: sevinç duyan5. bahtlıAnlamı: mutlu, talihli6. mesutAnlamı: mutlu, sevinçli, ongun7. kedersizAnlamı: acısız, üzüntüsüz8. gailesizAnlamı: gailesi olmayan, dertsiz, dinç9. gamsızAnlamı: üzüntüsü olmayan10. üzüntüsüzAnlamı: sıkıntısız, acısız, üzüntüsü olmayan kimse11. hoşnutAnlamı: bir davranış, bir durum veya bir kimseden memnun olan12. keyifliAnlamı: keyfi yerinde, neşeli13. mutluAnlamı: ongun, mesut14. asudeAnlamı: sessiz, rahat, sakin15. sevinçliAnlamı: sevinci olan16. şenAnlamı: sevinçli, neşeli17. bahtiyarAnlamı: mutlu, mesut -
13 مسر
مُسِرّ1. safalıAnlamı: şenlikli, eğlenceli2. zevkliAnlamı: beğenilen hoşa giden3. memnunAnlamı: sevinç duyan, kıvançlı, mutlu4. bahtlıAnlamı: mutlu, talihli5. kıvançlıAnlamı: sevinç duyan6. kedersizAnlamı: acısız, üzüntüsüz7. gamsızAnlamı: üzüntüsü olmayan8. üzüntüsüzAnlamı: sıkıntısız, acısız, üzüntüsü olmayan kimse9. hoşnutAnlamı: bir davranış, bir durum veya bir kimseden memnun olan10. mutluAnlamı: ongun, mesut11. şenAnlamı: sevinçli, neşeli12. bahtiyarAnlamı: mutlu, mesut -
14 مسرور
مَسْرُور1. acısızAnlamı: üzüntü, sıkıntı olmayan, kedersiz2. memnunAnlamı: sevinç duyan, kıvançlı, mutlu3. zevkliAnlamı: beğenilen hoşa giden4. kıvançlıAnlamı: sevinç duyan5. gailesizAnlamı: gailesi olmayan, dertsiz, dinç6. kedersizAnlamı: acısız, üzüntüsüz7. mesutAnlamı: mutlu, sevinçli, ongun8. bahtlıAnlamı: mutlu, talihli9. gamsızAnlamı: üzüntüsü olmayan10. üzüntüsüzAnlamı: sıkıntısız, acısız, üzüntüsü olmayan kimse11. hoşnutAnlamı: bir davranış, bir durum veya bir kimseden memnun olan12. keyifliAnlamı: keyfi yerinde, neşeli13. mutluAnlamı: ongun, mesut14. neşeliAnlamı: sevinçli, şen15. ağrısızAnlamı: ağrısı olmayan, acısız16. asudeAnlamı: sessiz, rahat, sakin17. sevinçliAnlamı: sevinci olan18. şenAnlamı: sevinçli, neşeli19. bahtiyarAnlamı: mutlu, mesut -
15 مسعود
مَسْعُود1. acısızAnlamı: üzüntü, sıkıntı olmayan, kedersiz2. memnunAnlamı: sevinç duyan, kıvançlı, mutlu3. zevkliAnlamı: beğenilen hoşa giden4. kedersizAnlamı: acısız, üzüntüsüz5. mesutAnlamı: mutlu, sevinçli, ongun6. gailesizAnlamı: gailesi olmayan, dertsiz, dinç7. kıvançlıAnlamı: sevinç duyan8. bahtlıAnlamı: mutlu, talihli9. gamsızAnlamı: üzüntüsü olmayan10. üzüntüsüzAnlamı: sıkıntısız, acısız, üzüntüsü olmayan kimse11. hoşnutAnlamı: bir davranış, bir durum veya bir kimseden memnun olan12. mutluAnlamı: ongun, mesut13. keyifliAnlamı: keyfi yerinde, neşeli14. ağrısızAnlamı: ağrısı olmayan, acısız15. neşeliAnlamı: sevinçli, şen16. sevinçliAnlamı: sevinci olan17. şenAnlamı: sevinçli, neşeli18. bahtiyarAnlamı: mutlu, mesut -
16 مغبوط
مَغْبُوط1. acısızAnlamı: üzüntü, sıkıntı olmayan, kedersiz2. memnunAnlamı: sevinç duyan, kıvançlı, mutlu3. zevkliAnlamı: beğenilen hoşa giden4. mesutAnlamı: mutlu, sevinçli, ongun5. kıvançlıAnlamı: sevinç duyan6. kedersizAnlamı: acısız, üzüntüsüz7. gailesizAnlamı: gailesi olmayan, dertsiz, dinç8. üzüntüsüzAnlamı: sıkıntısız, acısız, üzüntüsü olmayan kimse9. gamsızAnlamı: üzüntüsü olmayan10. hoşnutAnlamı: bir davranış, bir durum veya bir kimseden memnun olan11. keyifliAnlamı: keyfi yerinde, neşeli12. mutluAnlamı: ongun, mesut13. ağrısızAnlamı: ağrısı olmayan, acısız14. sevinçliAnlamı: sevinci olan15. şenAnlamı: sevinçli, neşeli16. bahtiyarAnlamı: mutlu, mesut -
17 منبسط
IمُنْبَسَطseriliAnlamı: serilmiş, yayılmışIIمُنبَسِط1. acısızAnlamı: üzüntü, sıkıntı olmayan, kedersiz2. zevkliAnlamı: beğenilen hoşa giden3. memnunAnlamı: sevinç duyan, kıvançlı, mutlu4. gailesizAnlamı: gailesi olmayan, dertsiz, dinç5. yamyassıAnlamı: dümdüz6. kıvançlıAnlamı: sevinç duyan7. bahtlıAnlamı: mutlu, talihli8. mesutAnlamı: mutlu, sevinçli, ongun9. kedersizAnlamı: acısız, üzüntüsüz10. gamsızAnlamı: üzüntüsü olmayan11. üzüntüsüzAnlamı: sıkıntısız, acısız, üzüntüsü olmayan kimse12. hoşnutAnlamı: bir davranış, bir durum veya bir kimseden memnun olan13. mutluAnlamı: ongun, mesut14. keyifliAnlamı: keyfi yerinde, neşeli15. neşeliAnlamı: sevinçli, şen16. sevinçliAnlamı: sevinci olan17. seriliAnlamı: serilmiş, yayılmış18. şenAnlamı: sevinçli, neşeli19. yayvanAnlamı: basık ve geniş20. bahtiyarAnlamı: mutlu, mesut21. düzAnlamı: yatay durumda olan, eğik ve dik olmayan -
18 zarif
1. رقيق [رَقِيق]Anlamı: çekicilik, biçim, görünüş, durum ve davranışlarıyla hoşa giden, beğenilen olan2. طيب [طَيِّب]Anlamı: çekicilik, biçim, görünüş, durum ve davranışlarıyla hoşa giden, beğenilen olan3. ظريف [ظَرِيف]Anlamı: çekicilik, biçim, görünüş, durum ve davranışlarıyla hoşa giden, beğenilen olan4. فكه [فَكِه]Anlamı: çekicilik, biçim, görünüş, durum ve davranışlarıyla hoşa giden, beğenilen olan5. كيس [كَيِّس]Anlamı: çekicilik, biçim, görünüş, durum ve davranışlarıyla hoşa giden, beğenilen olan6. لطيف [لَطِيف]Anlamı: çekicilik, biçim, görünüş, durum ve davranışlarıyla hoşa giden, beğenilen olan7. مؤنق [مؤنق]Anlamı: çekicilik, biçim, görünüş, durum ve davranışlarıyla hoşa giden, beğenilen olan8. معسول [مَعْسُول]Anlamı: çekicilik, biçim, görünüş, durum ve davranışlarıyla hoşa giden, beğenilen olan9. مليح [مَلِيح]Anlamı: çekicilik, biçim, görünüş, durum ve davranışlarıyla hoşa giden, beğenilen olan10. منكت [مُنَكِّت]Anlamı: çekicilik, biçim, görünüş, durum ve davranışlarıyla hoşa giden, beğenilen olan11. نكات [نَكَّات]Anlamı: çekicilik, biçim, görünüş, durum ve davranışlarıyla hoşa giden, beğenilen olan -
19 لطيف
لَطِيف1. şipşirinAnlamı: çok sevimli, çok şirin2. yumuşakAnlamı: hoşa giden3. nazik4. hatırşinasAnlamı: hatır sayan, saygılı5. dakikAnlamı: düzenli ışleyen6. iltifatlıAnlamı: gönül alan7. güzel8. kibarAnlamı: nazik olan (kimse)9. lâtifAnlamı: yumuşak, hoş, ince bir güzelliği olan10. zarifAnlamı: çekicilik, biçim, görünüş, durum ve davranışlarıyla hoşa giden, beğenilen olan11. şirinAnlamı: sevimli, cana yakın12. ciciAnlamı: sevimli, hoşa giden, güzel -
20 مليح
مَلِيح1. keleşAnlamı: çok güzel, çok yakışıklı2. mizahçıAnlamı: gülmece sanatçısı3. aynalıAnlamı: parlak yüzlü, yakışıklı, güzel4. güzel5. kıyakAnlamı: benzerlerinden üstün olan, çok güzel6. eğlendiriciAnlamı: eğlendiren, gülmece niteliği alan7. eğlenceliAnlamı: hoşça giden, eğlendiren8. zarifAnlamı: çekicilik, biçim, görünüş, durum ve davranışlarıyla hoşa giden, beğenilen olan9. ciciAnlamı: sevimli, hoşa giden, güzel
- 1
- 2
См. также в других словарях:
münasip — sf., bi, Ar. munāsib 1) Uygun, yerinde O şekilde yaşayacak olsam İstanbul daha münasiptir. S. F. Abasıyanık 2) Beğenilen, hoşa giden Yaşta küçük amma boyda münasip / Sallanıyor bir fidanca dal gibi. Dadaloğlu Birleşik Sözler lisanımünasip Atasözü … Çağatay Osmanlı Sözlük
zevkli — sf. 1) Beğenilen, hoşa giden Bütün vücudumda zevkli ürpermelerle titriyordum. R. N. Güntekin 2) Beğenisi olan (kimse) Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller zevkli gelmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
MUNİKA — Hoşa giden, beğenilen şey. Güzel … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
güzel — sf. 1) Göze ve kulağa hoş gelen, hayranlık uyandıran, çirkin karşıtı Yalının en güzel odası bizimdi. Güzel kız. Güzel çiçek. 2) İyi, hoş Güzel şey canım, milletvekili olmak! Ç. Altan 3) Beklenene uygun düşen ve başarı düşüncesi uyandıran Güzel… … Çağatay Osmanlı Sözlük
müstehap — sf., bı, Ar. musteḥabb 1) Hoşa giden, sevilen, beğenilen 2) is., din b. Dinen emredilmediği hâlde yapıldığında sevap kazandıran davranış … Çağatay Osmanlı Sözlük
zarif — sf., Ar. ẓarīf 1) Çekicilik, biçim, görünüş, durum, konuşma ve davranışlarıyla hoşa giden, beğenilen Camilerimizdeki o zarif çizgilerin şiirini bir daha duyacak. O. S. Orhon 2) Beğenilir ve nükteli (dil, konuşma vb.) Zarif bir söz. 3) İnce,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
HOŞAYENDE — (C.: Hoşâyendegân) f. Hoşa giden, hoşlanılan, beğenilen … Yeni Lügat Türkçe Sözlük